Çalışan bağlılığını nasıl artırılır, üretken, yaratıcı ve verimli çalışanların mutlu olduğu bir kurum kültürü nasıl oluşturulur konularında konuştuğumuz Out of the Box Talks serisinin 30.sunu Engage and Grow Global CEO'su Işık Şerifsoy ile gerçekleştirdik.
Türkiye’de pandemi ile birlikte çalışan bağlılığında artış veya azalış oldu mu?
Tam Türkiye bazında indirgenmiş bir rapor yok elimizde ama dünyada 2019’dan 2020’ye geçerken çalışan bağlılığı azaldı.
Özellikle pandeminin ilk başladığı zaman Amerika’da çalışan bağlılığı artmışken akabinde bu durum değişip azalmaya başladı. Buradan ise şu anlamı çıkardık, pandeminin başında bir krizi nasıl yöneteceğimizi öğrenmeye çalışırken iş sahipleri, yöneticiler çalışanlarına daha farklı yaklaştı çünkü herkes uzaktaydı ve nasıl yöneteceğini bilmiyordu, alışkın olduğu bir ortam değildi. Dolayısıyla çalışanlar başka bir ilgi ve alaka ile karşılaşınca bu durum hoşlarına gitti ve bağlılıklarını arttırdı. Sonrasında ise offline sürece geçiş, pandemi şartlarına alışmamızla birlikte bu bağlılık tekrar azalmaya başladı. Türkiye’de ise işini kolaylıkla bırakıp gidebilme şansı büyük bir çoğunluğun yok ama mutlaka ki herkesin hayatında bir şeyler değişmeye başladı.
Türkiye özelinde işverenlerin doğru yetenekleri bulması çok zor, diğer yandan; çalışanların doğru ve üretken olacakları işleri bulması da çok zor. Aradaki kopukluk sizce neden kaynaklanıyor? Neden bu kadar zor çalışan bağlılığını şirketlerde sağlamak?
Yetenekleri bulmak ve mutlu çalıştırmak arasındaki bağa gelirsek ne yazık ki Türkiye’de yeteneğe göre bir eğitim sistemi yok. Herkes ben bu bölümde iyiyim bu bölümü okumalıyım diyemiyor, koşullar neyi getiriyorsa onu okuyor ve tesadüflerle işini seçiyor maalesef. O zaman sahada olması gereken kişi muhasebede oluyor, muhasebede olan kişi ise sahada çalışmak zorunda kalıyor. Üstelik bir kere öyle başlamışsa değiştiremiyor bile çünkü CV’sinde de o yazıyor artık. Ne yazık ki bu durum çalışan içinde iş veren içinde doğru sonucu getirmiyor.
Bu da aslında kişinin doğru mesleği seçmemesinden kaynaklanıyor.
Sizin kitabınızda geçiyordu yeni bir işe başlıyorsanız ekibi dahi kurmadan bir organizasyon şeması kurmamız lazım. Peki hep şu söylenir "girişimci çok hızlı koşmak zorunda, çok hızlı ilerlemek zorunda" girişimciler de hiç arka tarafta o altyapıyı oluşturacak şeye zaman ayırmak istemiyorlar. Siz buna ne cevap verirsiniz? Önerileriniz neler?
Biz yeni bir işe başladığımız zaman evet 1-2 kişi başlıyoruz. Ama zannediyoruz ki büyümeden fonksiyonlara ihtiyaç yok. Oysa farkında değiliz, ilk günden itibaren tüm fonksiyonlar çalışmaya başlıyor. Yeri geliyor çayımızı yapıyoruz, yeri geliyor satış yapıyoruz, yeri geliyor genel müdürlük yapıyoruz. Yani bütün fonksiyonlar aslında içeride oluyor tek fark bunlara bakan kişi sayısı. O nedenle bizler diyoruz ki siz şirketi bütün fonksiyonları çalışan tam bir şirket olarak kurgulayın ve bütün fonksiyonların içine kendi adınızı yazın. Sonrasında işler ilerledikçe, sizler çalışan alabilecek kapasitede olduğunuz zaman hangi işi delege edeceğinize karar verin. Delege etmek istediğiniz işi seçmek için şunu cevaplayabilirsiniz " Sizin zamanınızı alıp, yeterince üretim yapamadığınız iş nedir?"
Önce işi tanımla Ardından o işe uygun insanı tanımla Sonra o insanı gidip bulalım.
İşine özen gösteren, gerçekten motive, enerjik ekipler nasıl oluşturulur?
Bunun için şöyle bir benzetme kullanabilirim. Diyelim ki siz çok güzel bir çiçek gördünüz ve alıp evin en beğendiğiniz köşesine koydunuz. Şunu gözden kaçırıyorsunuz, o köşedeki ışık, o köşedeki ortam acaba o çiçek için gerçekten doğru mu? Sizin için en doğru olan o çiçek için en doğru olmayabiliyor.
Çalışanlarımızı seçerken en başarılı olduğunu düşündüğümüz, en motive olduğunu düşündüğümüz, sonuç odaklı olduğunu düşündüğümüz elamanları bir araya getiriyoruz ve onlara hadi ekip olun ben de size kendi istediğim gibi davranacağım diyoruz.
O çalışanların her birinin motive olduğu, onları motive eden şeyler farklı olabiliyor bunu fark etmemiz lazım.
Doğru kişi işe almak çok önemli ama orada bitmiyor orada başlıyor aslında.
Doğru insanları bir araya getirmek motive ve iyi bir ekip oluşturduğunuz anlamına gelmiyor. O ekibe düzenli olarak geri bildirim vermeniz onları duymanız dinlemeniz gerekiyor.
İşletmecilerin operasyonlarla ve insan kaynaklarıyla içli dışlı olması gerekiyor. İşi büyütürken zamanlarının yüzde kaçını operasyonlara ve insani ilişkilere ayırmalılar?
Kobilerde patron işi kendisi kurup büyüttüğü için işini vücudunun bir parçası olarak görüyor. İnsan kaynaklarına birini alsa dahi müdahale etmekten kolay vazgeçemiyor. Her şeyi kendi takip etmek istiyor, her şeye karışıyor.
Çalışan bağlılığındaki en önemli problemlerden biri de işe aldığı kişiye güven duymayıp her şeyini kontrol etmek. Halbuki güven duyup, delege edip, doğru besleyerek yönetse çalışan kişinin bağlılığı çok daha fazla artacak.
Çalışanların işten ayrılmasına sebep sadece yöneticiler mi?
Bu doğru aslında çünkü şirket kültürünü dayatan kişiler yönetici ve patron. Çalışanlar masalarını sandalyelerini bırakıp gitmiyorlar. İş arkadaşlarını, yöneticilerini geride bırakıp gidiyorlar.
Motivasyon ve işe bağlılık için genelde şunlar söyleniyor “yok yemeğe götürdük, yok ortamı iyileştirdik, geziye götürdük “Bütün bunlar keyifli anlar yaşatmış olabilir çalışanlara tabi ki. Ama sonraki sabah ofise gittiğinde ya da Zoom’u açtığında karşısında bir gün önce iyi ilişkiler yaşamadığı iş arkadaşları ya da kendisini dinlemediğini düşündüğü bir patronu var. Siz ona ne kadar maaş verirseniz verin, nereye götürürseniz götürün o çalışanın mutlu olması, coşkulu olması, %100 ile çalışması çok zor. Bu kültürü değiştirecek olan kişiler çalışanlardan çok yönetici ve patronlar.
Şimdi Senin Zamanın Podcastini Apple Podcast te, Spotify da ve Google Podcast'te dinleyebilirsiniz.
Arzu Tekir'in Şimdi Senin Zamanın | Kariyerini Dönüştürmek İsteyenlere Öğrenilmiş Dersler Kitabı'nın içeriğini incelemek ve satın almak için tıklayın. Yurtdışında yaşayan okuyucular, bu kitabı ve sevdiğiniz diğer kitapları Kitap Yurdu'ndan çok uygun bir posta ücreti ile satın alabileceğinizi biliyor muydunuz?
Kariyer Dönüşüm AkademisiInstagram veLinkedin sayfalarını, Arzu Tekir - Out of the Box Talks YouTube programlarını takip etmeyi ve bir de beğendiğiniz içerikleri ve programları paylaşmayı unutmayın.
תגובות